07.03.2005 

Fethullah Gülen hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildirecek kadar net bir bilgim var diyemem doğrusu. Hem de gazetelerde onun hakkında çıkan yazıların çoğunu okumama, Gülen’e ait web sayfasını incelememe rağmen.

Çünkü, Gülen ve Fethullahçı hareket olgusu oldukça karışık. İki zıt kutup birbiriyle çarpışır gibi. Okuduğum lehteki ve aleyhteki yazılarda hep bir şeyler eksik kalıyor.

Bir yanda koyu taraftarlar, öte yanda da azılı muhalifler. Üstelik çoğu da toplumda söz sahibi, en azından belli kesimlerde fikirlerine güven duyulan insanlar. Gelin de çıkın işin içinden.

Bundan dolayıdır ki gönül rahatlığıyla söyleyebileceğim tek şey: Fethullah Gülen ve cemaati hakkında ne olumlu ne de olumsuz hiçbir ön yargımın bulunmadığıdır. Yine bundan dolayıdır ki haklarında çıkan her türlü yazıyı merakla okurum. Kendi fikrimi oluşturabilmem, bütünü görebilmem için çok önemli bu.

Bu fikir oluşturma çabası içinde önyargılı değil ama kuşkuyla baktığım iki yayın organı var: Biri Cumhuriyet, diğeri de Zaman gazetesi. Çünkü biri körü körüne muhalif diğeri de körü körüne taraftar. Cumhuriyet, her ne olursa olsun Gülen’in bu ülke için zararlı olduğunu, Zaman ise tam tersini kanıtlamaya çalışır gibi.

Benim gibi ortada kalan, gerçekleri bilmek isteyen ve ona göre bir fikir oluşturmak isteyen sade vatandaşların işi epey zorlaşıyor bu durumda.

Ama ben herşeye rağmen Zaman’da Nuriye Akman’ın Fethullah Gülen’e, Cumhuriyet’te de Hikmet Çetinkaya’nın Nurettin Veren’e çanak tutan röportajlarını olduğu gibi okumayı ve sorulmamış soruların peşine düşmeyi yeğlerim.

Eğer gazetelerden herhangi biri yalan yanlış haber yapıyorsa taraflar tekzip yayınlatırlar, cevap haklarını kullanırlar olur biter. Sonuçta söz konusu kişiler eli, dili bağlı sıradan vatandaşlar değiller. Her iki tarafın da da kendilerini ifade etmek ve savunmak için kullanabilecekleri ya da kullanmalarına imkan verilen iletişim kanalları var.

Hatta bazen düşünüyorum da ”belki de açıktan güdümlü gazeteleri okumak, gizli güdümlü gazeteleri okumaktan daha güvenli bir yoldur” diyorum.

En azından karşıt fikirlerin ve varsayımların çarpışmasını izleyerek gerçeği bulmaya çalışırsınız. Yeter ki her iki taraftaki yazılara da ulaşabilelim, yasaklanmasınlar.

Dolayısıyla ben Cumhuriyet’teki Gülen’le ilgili dizi yazının yasaklanmasına muhalifim.

Cumhuriyet gazetesi, her ne kadar eleştirirsek eleştirelim ciddi bir gazetedir. Künyesi bile belli olmayan bir internet sitesi değildir.

Ortada gerçekten bir haksızlık, yalan dolan ve iftira varsa Fethullah Gülen ve yandaşlarının ellerindeki onca iletişim kanalıyla seslerini kamuoyuna duyurmaları hiç de zor olmaz herhalde. Nitekim bunu yapıyorlar da.

Dava edilecek kişi ise röportajı yapan gazeteci değil de iftiraları (eğer öyleyse) atan kişidir gibi geliyor bana. Sanki Nurettin Veren basında kendisiyle röportaj yapılmış ilk şaibeli, sözüne güvenilmez kişiymiş gibi yaygara koparıp Çetinkaya’yı güvenilir olmayan kişiyle röportaj yapmakla suçlamak da pek mantıklı değil doğrusu.

Dolayısıyla, yazı dizisini yasaklatmak sıradan vatandaşın kafasında kaçınılmaz olarak ’’Fethullah Hoca neden korkuyor?’’ sorusunu doğuruyor.

Birileri gerçekten de samimiyetsiz ise bunu kanıtlamanın yolu onları susturmak değil tam tersine olabildiğince çok ve açık konuşmalarına fırsat vermektir.

Eğer kendinizden yüzde yüz eminseniz gerçeğin ışığının her koşul ve zamanda ortaya çıkacağından hiç şüpheniz olmaz zaten. 

07.03.2005  /Dördüncü Kuvvet Medya


Önceki İçerikSANSÜRCÜ VE JURNALCİ ZİHNİYET!
Sonraki İçerikEbruli
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu. Gazeteciliğe 1987 yılında Karacan yayınlarında stajyer muhabir olarak başladı. İlk haber ve söyleşileri, Kadın, Sanat Olayı, Kapital gibi dergilerde yayımlandı. Hiçbir zaman kopamadığı çocukluk hayali olan gazeteciliğe, 90’lı yıllarda ikamet ettiği İsveç’te Türkçe ve İsveççe haber-söyleşi ve köşe yazılarıyla devam etti. 1998 yılında, bir yandan İsveç'teki Türkçe konuşan göçmenlere yönelik haber-söyleşi dergisi Prizma'yı çıkarırken bir yandan da Dördüncü Kuvvet Medya sitesinde İsveç ve Türkiye gündemi ile ilgili yazılar yazmaya başladı. Prizma dergisi, 2000 yılında, Mısır, İran ve Suriyeli gazetecilerle yaptığı işbirliği sonucu Türkçe-Arapça ve Farsça olmak üzere üç dilde çıkmaya başladı. İlk kitabı, Dorothe Simon ile birlikte yazdığı “Lagom Svenskt” 2000 yılında İsveç’te; ikinci kitabı “Kır Zincirlerini Mavi Marmara” ise 2011 yılında Türkiye’de yayımlandı. Şu sıralar, elindeki yarım kitap projelerini bitirme ve eski çalışmalarını dijital ortama taşıma telaşında.

1 Yorum

  1. Yazı yayımlandığı tarihte Dördüncü Kuvvet Medya’da yapılan yorumlar (Admin)
    …………………………………………………………………………………………………………………………………….
    Re: FETHULLAH HOCA NEDEN KORKUYOR? ()
Tarih: 07.03.2005
    Gönderen: muhsin

Yorumu: Degerli hanimefendi, Yayinlarin ozellikle taraf yayinlarin etkisinde kalmadan fikir sahibi olmaya calismaniz gayet tabii bir davranis.Peki Fethullah Gulen hakkinda onlarca yuzlerce devlet adami ve ulke devlet adamlarinin bizzat adini zikrederek bahsettigi hakkindaki ovguleri nereye koyarsiniz.Benim anlamadigim bu insanin ne kadar zararli oldugunu sadece bizim ulkemizdeki belli bir grup insanmi anlamis.Tesvikleri ile acilan cesitli yerlerdeki devlet adamlari bu kadarmi basiretsiz? 
Bu insana en acimasiz saldirilarin dahi yapildigi kaset furyasi donemindeki yapilan anketlerde guvenilirligi % 85 seviyelerde cikmisti.Bu anketide taraftarlari yaptirmamisti.Anlamiyorum % 85 inaniyor guveniyor % bilmem kac inanmiyor?Bu mu demokrasi

    ***

    Gönderen: mehmet körüstan

Yorumu: sayın dilek hanım
önce yazınızda muhatap aldığınız kişinin adını yazmayı öğrenseniz fetullah değil Fethullah Gülen okumuşsunuzdur eminim uğur mumcu beyin kitaplarında geçer bir insanın bilgisi olmadan fikir vermesi ne karşıdır uğur bey bu konuya dikkat etseniz bir şeyler yazayımda ne olursa olsun mantığı ile sanıyorum bir şey elde edilmez daha akıllıca daha araştırmacı bir ruhla ve saygıyla yazarsanız belki biraz reyting alırsınız

    ***

    Gönderen: babcan kocaman

Yorumu: fetullah hocanın kim olduğunu anlayamamısınız demekki.
cumhuruyet ciddi bir gazete olabilr ama mahkeme kararı ile yazı dizisi durdurulduğuna göre demekki yazıda hukuka aykırı bir durum vardı. elbette kimsenin eli kolu bağlı değil her türk vatandaşı gibi f gülen de kendisine iftira atılmasını kanuna baş vurarak engellemiş bunun neresine itiraz ediliyor anlamıyorum eğer kanuna aykırı bir durum omasa idi bu yazı dizisini kimse engelleyemezdi selamlar

    ***

    Gönderen: cafer can

Yorumu: Güvelirliği şaibeli hatta şaibe ötesinde güvenilirsizliği kanıtlanmış insanlarla yapılan röportajın neresini savunuyorsunuz anlayamadım.yani şunumu demek istiyorsunuz;yalancılar çıksınlar herhangibir insan hakkında ileri geri konuşsunlar,çamur atsınlar,insanların kafasını karıştırsınlar,aleyhinde konuşulan insanda imkanı varsa bunu teksip ettirsin ,adliyelerde dolaşsın,ne ala..Sizlerin görevi insanlara doğrularımı anlatmak yoksa kin ve nefret duydukları kişileri veya kurumları yalan yanlış bilgilerle yaralayarak kişileri töhmet eltında bırakmakmı.Hadi alyte çıkan yazıların yayınlandığı gazeteyi okuyan insanlar lehte çıkan yayınları takip etmiyorlarsa karalanan şahsın haklılığı nasıl insanlarca anlaşılacak .Şüphelendiğiniz şahsın sevenleri tarafından yapılmış bir koleji tarafsız bir gözle gezi oradaki pırıl pırıl yetien çocukları bir görün ve hergün medyada yer alan kapkaç,yaralama,hırsızlık,okullarda olan olaylarda vs. aklınıza gelebilecek ve herkesi derinden rahatsız eden olaylarda kaç tane bu okullarda yetişmiş çocukların adına rastlayacaksınız…..Kaleminizi silah gibi kullanmayı ve silah niyetiyle kullananlara çanak tutmayın. Yalancının herzan yalan söyleme ihtimali vardır unutmayı…..

    ***

    Gönderen: Ahmet SAVAŞ

Yorumu: Sayın Yazar;
Tabiiki yanlışları doğrultusunda insanlar eleştirilebilirler. Ama eğer yazılanlar ve söylenenler eleştiriden ziyade tetikçilik anlamına geliyorsa o artık eleştiri olmaktan çıkıp hedef gösteren bir söylem haline geliyor. Cumhuriyet Gazetesi, Sayın Fethullah Gülen Hocaefendiyi ve Onun gibi inanan insanları yıllarca hedef göstermiş bir gazete olmasına rağmen, taraflı bulupta okumakta inandırıcı bulmadığınız Zaman Gazetesi şimdiye kadar kimi hedef gösterici veya karalayıcı yayın yapmıştır? Aynı zamanda hakkında o kadar karalayıcı yazı ve söylem çıkmasına rağmen Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi şimdiye kadar kimi hedef gösterici beyanatlar ortaya atmış? Lütfen evvela bu sorulara zihninizde cevap arayın ve şu sözüde düşüncelerinize referans edinin : ‘ Küçük insanlar sadece insanlarla uğraşırlar ve büyük insanlar da fikirlerle yoğrulurlar.’ Sizi de haddime olmayarak büyük insanların yanında olup büyük olmaya, yani hakkını haklı olana vermeye davet ediyorum. Saygılarımla…

    ***

    Gönderen: emre güngören

Yorumu: değerli hanımefendi. ben de sizi tanımıyorum.ancak gazetecilik öyle bir meslek ki hiç tanımadığınız bir insan hakkında bile sayfalar dolusu yazı yazabilir, haber yapabilirsiniz. istediğiniz kadar karşı çıkın bu cümleme yada gazeteci arkadaslar istedikleri kadar muhalif olsunlar önemli değil.birileri çıkıp onların haber ya da manşat toplantılarının nasıl geçtiğini anlatıverse bir çoğunun yüzleri kızarır insan içine çıkamazlar. bunların başında cumhuriyet gelir. tarafsız olmak hiçbir basın yayın organında mümkün değildir. medyanın tarafsızlığı iddia ve beklentileri pratiğe geçmemiş ve ilanihaye geçemeyecek bir ütopyadan ibarettir. cumhuriyet gazetesinde tekzipler yayınlandı defalarca farklı konularda, yalan haberler yapıldı.bunların üzerinden günler geçti.lakin unutuldu sanılmasın. unutulmaz ve her hangi bir yerde herhangi bir buluşmada yüzlerine karşı hatırlatılıverir. bir de şu mesele var efendim; bu gazetenin tirajı nedir ki? cevabınızı, tiraj ne kadar önemli ise o oranda ciddi verin lütfen. dördüncü kuvvet medyaya iyi yayınlar dilerim

    ***

    Gönderen: Baris Dogru

Yorumu: merhabalar herkese….
benim anlamadigim.fetuhlah hoca bu paralari nereden getiriyor.
öyle buyuk reklam almayant.v , radiosu var para lazim gunumuzde bir cocugu okutmak dahi zor. bu kadar okulu acmak para ister.
kaldiki hoca efendinin gecmisi sanayicide degildir. benim görusume göre hoca yatirimini Devlet memuruna basta Emniyette sözun kisasi devleti ele gecirmistir.
bir gun kalktiginiz zaman hocanin inkilap yaptigini duyarsaniz hic sasirmayin.
gunola harman ola
bakalim mehmetcik o zaman ne yapacak.

selamlar…

    ***

    Gönderen: Melek Yorulmaz

Yorumu: Benim anlayamadığım, birileri Fethullah hoca hakkında yazı yazdığı zaman yandaşları neden hemen savunmaya geçiyor. Bu memlekette görüş belirtilemeyecek miyiz? Allah korusun, demek bir gün başımıza gelseler ağzımızı açamayacağız. Biraz rahat olun, ne bu saldırganlık. Fethullah Gülen de sonuçta bir insandır, kutsal bir güç değildir. O da hata yapar, o da insan olmanın bütün olumlu olumsuz gereklerini yerine getirir. Onu tapılacak bir güç gibi gösterip sağa sola saldırmanın anlamı ne. Dilek Yaraş’ın son derece iyi niyetle bu yazıyı yazmış olduğu anlaşılıyor. Buna rağmen aldığı eleştirileri okuyunca tüylerim diken diken oldu. Ayıptır yahu. Bunca saldırganlık neyin nesi anlayamadım.

    ***

    Gönderen: Yusuf Ziya

Yorumu: melek hanım’ın yorumu tırnak içerisinde gösterilecektir: “Benim anlayamadığım, birileri Fethullah hoca hakkında yazı yazdığı zaman yandaşları neden hemen savunmaya geçiyor. Bu memlekette görüş belirtilemeyecek miyiz? Allah korusun, demek bir gün başımıza gelseler ağzımızı açamayacağız. Biraz rahat olun, ne bu saldırganlık.”

Ben Fethullah Gülen’in masum olduğuna inanıyorum. Nurettin Veren’in de haksız olduğunu düşünüyorum. Sayın Gülen’in haklılığını savunmak suç mu? Siz haksızlığa uğrayanlara rahat olun mu dersisniz. Dilek hanımın yazısını insaniyet ölçüleri içerisinde eleştirmek neden saldırganlık oluyor. Fethullah Gülen’i savunan kişilerin birgün ağzınızı açtırmayacağını da nereden çıkarıyorsunuz anlayamadım. Herkes demokrasi sınırları içerisinde yorum yapmış, siz de yorum yapmışsınız. Burada eleşirilecek olan medyayı alet edip Gülen’e iftira atan Nurettin Veren olacakken Gülen’in yargıya başvurması eleştiriliyor. Ne yani size iftira atanlara “basın özgürlüğü” deyip devam edin mi derdiniz. 

”Fethullah Gülen de sonuçta bir insandır, kutsal bir güç değildir. O da hata yapar, o da insan olmanın bütün olumlu olumsuz gereklerini yerine getirir. “

Gülen’in hatalı olduğunu nereden bliyorsunuz. Üstelik hiçkimse Gülen’in kutsal ve hatasız olduğunu iddia etmiyor ki. Sadece haksız duruma düşen birisi yargıya başvurup hakkındaki iftiraları yayından kaldırmalı mı onu tartışıyoruz. 

”Onu tapılacak bir güç gibi gösterip sağa sola saldırmanın anlamı ne. “

Kimse sağa sola saldırmıyor. Asıl saldırıyı Nurettin Veren yapmaktadır. Düşünün ki birisi size iftira atmış. Siz de yargıya başvuruyorsunuz. Adalet sizin başvurunuzu haklı buluyor. Birileri sizin haklı mücadelenizi destekliyor ve bu yüzden başkaları da onlara saldırganlar diyor. Birileri size “neden korkuyorsun ki” diyor. İnsaf, insaf, insaf… 

”Dilek Yaraş’ın son derece iyi niyetle bu yazıyı yazmış olduğu anlaşılıyor. Buna rağmen aldığı eleştirileri okuyunca tüylerim diken diken oldu. Ayıptır yahu. Bunca saldırganlık neyin nesi anlayamadım”

Dilek hanım iyi niyetli olabilir. Ama bence sayın Gülen’e “neden korkuyor ki” demekle haksızlık etmiştir. Dilek hanım Gülen’i eleştirince iyi niyetl oluyor da ben Dilek hanımı eleştirince niye saldırgan oluyorum. Benim de tüylerim diken diken oldu, ayırtır yahu, bunca adaletsizlik neyin nesi anlayamadım.

    ***

    Gönderen: abdulkadir Gumussoy. 11/03 

Yorumu: Sayin Huseyin Gulerce nin zamanda ifade ettigi gibi asil hedef Fethullah Gulenin sahsi degil tesvik ettigi hizmetlerdir. Bu hizmetleri yapan sadece Sayin Fethullah Gulen degil milyonlarca insan. Bu insanlar gonul verdigi ve Turkiyenin gelecegi icin guzellikler vadeden bu hizmetlere karsi yapilan haksiz elestirilere tepki gosterebilirler. Bence gayet dogal. Savunulan Sayin Fethullah gulenin yalniz kendisi degil bu guzel hizmetlerdir ayni zamanda. Bu tepkilere tahammul edemeyen kisiler Turkiyeyi elle gecirseler inancli insanlara his hosgorulu davranmazlar sanirim. Onlarin dusuncelerine tersten bakarsak durum boyle. Rica ediyorum birazcik dusunelim bu ulkede kimler savunulmuyor ki Fethullah Gulene gelinceye kadar…

Fethullah Hoca neden korkuyor ben cevabi buldum sanirim:Bitmek tukenmek bilmeyen iftiradan. Yarginin verdigi kararlara bile saygili davranamayan insanlarin edepsizce saldirilarindan.

    ***

    Gönderen: eylül çiğdem

Yorumu: Olaylar nasıl gidişhattından çeviriliyor ve insanlariçin deki nefretleri ortaya çıkarmak için daha nelere başvuracak. tamam muhakkak hiç bir insan dört dörtlük değildir bizim öndermiz Hz.Muhammet (a.s) ama onun yolunda giderken bırakın çakıl taşlarına takılmaya güzel işler prtaya koymanın zamanı lütfen birbirimize destek olalım hr insanın hataları olabilir sonuçta insanoğlu beşerdir ve şaşmasıda gayet doğaldır.
    ***
    Gönderen: Yalçın Çorak. 12/3

Yorumu: M. Fethullah Gülen korkuyor.. Bu doğru. Zaten sizin makale başlığınızın ‘Fethullah Gülen neden korkuyor’ olması aslında sizin de onun korktuğunu düşündüğünüzü gösteriyor. Fethullah Gülen’in koktuğuna eminim. Ama insanlardan veya kendisine sövülmesinden değil, Allah’a (cc) Peygambere (sas) hakaret edilmesinden sövülmesinden korkuyor. Dananın altında buzağı aramaya gerek var mı sizce? Siz onun yerinde olsanız, Türkiye’de sizin üzerinizden dine saldırmak, Allah’a küfretmek, peygambere hakaret etmek isteyen onlarca insan varken gelir miydiniz? Yazınızda mantıklı gelmeyen şeylerden söz edilyorsunuz. Peki ben de size sorayım; 1995 senesinde Cumhurilyet gazetesinin güvenilmez, üç kağıtçı, dolandırıcı dediği bir adamı bugün sayfalarına taşımasını mantıklı buluyor musunuz? Türkiye’de Fetnhullah Gülen düşmanlığı yapan insanlar var ama Allah’tan bunların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. BUnu görebilmek için müneccim olmaya gerek yok inanın. Sadece elinizi vicdanınıza koyacak ve aklınızla düşüneceksiniz. O zaman çok daha iyi anlayacaksınız gerçekleri eminim… İyi çalışmalar…

    ***
    Gönderen: nurullah ay. 12/3

Yorumu: bir medya mensubu olarak sizin yıllarca defalarca röportajları yayınlanan fethullah gülen le ilgili yazınız bende sizin profosyonel olmadığınız intibaını olştudu.fethullah gülenin size kendisini tanıtmak için daha ne yapması gerekiyor.

    ***

    Gönderen: Melek Yorulmaz. 14/3

Yorumu: İnanamıyorum. Yazdığım yorumun bu kadar tartışmaya neden olduğuna inanamıyorum. Ne oluyor anlayamıyorum. Neden diğer yazılara yorumlar gelmezken ya da daha az gelirken, konu Fethullah Gülen olunca iş değişiyor. Fethullah Gülenîn savunulmaya ihtiyacı mı var? Ona gösterilen hassasiyet diğer savunmasızlara da gösterilse keşke…

    ***
    
Gönderen: can erdem. 15/3

Yorumu: bir insanın bu kadar çok sevildiğini ve takdir edildiğini ifade eden yorumları onu savunmak gibi algılamak ne kadar yanlış.ve zaten savunulmaya ihtiyacı yok.çünkü ayinesi iştir kişinin….

    ***

    Gönderen: mustafa. 15/3

Yorumu: Sevgili Dilek,
Yazınızı iki defa okudum. Birinci okuduğumda yorumları okumamıştım. Bazı kafamda size söyleye bileceğim bir şeyler vardı. İkinciyi okumadan önce de yorumları okudum yorumları okuyunca yazınız tekrar okuma gereği duydum.
Siz bir sade vatandaş değilsiniz yani yazılar yazıyorsunuz. En azından bilginin nereden alınabileceğini biliyorsunuz. Fakat bilginin alınacağı yerlere de pek güven duymuyorsunuz gibi geliyor bana…
Acaba şöyle yapsanız bu F.gülen sevenlerinin neler yaptığını bir hem türkiyede hem dünyada bir araştırsanız. Belki dışarıdaki eğitim öğretim faliyetlerini görme şansınız olmaya bilir ama Türkiyede ki ler öyle gizli saklı yerler olduğunu sanmıyorum. Gidin gezin. Müdürleriyle tanışın. Kanımca kimse size hayır gezemessiniz, öğrencilerler konuşamassınız diyemez. Demez de diye düşünüyorum. 
Ayrıca bu dersanelerde okullarda yurtlarda 50 – 100 kişi kalmıyor ki binlerce on binler ce insan kalmış. Zararlı yerler olsaydı bir olay olurdu.
birşeyler mutlka duyulurdu. Aileler çocuklarını hiç bir zaman zararlı yerlere göndereceğini hiç zannetmiyorum. Üstelik parada ödeyerek..
Sizden tek ricam gidin görün.. Ne demişler Çok gezen mi bilir çok okuyan mı…. Siz bu sorunun cevabını yaşayarak bulun…
Salıcakla başarılar
    ***
    Gönderen: bahadir ikbal. 17/3

Yorumu: sayin yazar
yazarlik ve bir kose sahibi olmak ciddiyet ve arastirma ister sadece okur yorumlari veya gazete takibi ile makale yazmak yazarlik icin yeterli degildir. 
1-Her yil mayis ayinda orta asya cumhuriyetlerinde okuyan ogrencilerin mezuniyet torenleri oluyor buyurun gidin ve kendi gozlerinizle tespitlerinizi yapin
    2-FG nin yayimlanmis onlarca kitabi var oradan acip devlet millet ve ulke din diyalog ve merak ettiginiz her konu hakkinda bilgi edinir ve bir daha makale yazmak istediginizde alinti ispat yaparak delilde sunmus olabilirsiniz
3- Aslinda sizi uzen asil sey artik yazdiginiz her seye Turk milletinin inanmiyor ve istediniz gibi yonlendiremiyor olmaniz midir
    4-Herkes bildigi dogruyu yazma hakkini bu yorumlanabilir siteler veriyorya hic kimse rahatsiz olmadan yorumunu yapsin cani istiyorsa etik dairede baskalarina cevap versin demokrasi erdemdir
5- Daha nitelikli ve arastirmaci yazilarinizi takip etmek ister basarilar dilerim

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz